Son Konular

  • Tasavvuf'ta Kadın Bölüm 2

    Etiketler: , 0 yorum

    tasavvufta kadın, gül
    Devam edelim kaldığımız yerden. Ben konuya pek çok tartışmaya sebep olan bir ayet-i kerime meali ile devam etmek istiyorum.
    “Erkekler kadınlar üzerine hâkimdir (idarecidir). Çünkü Allah-ü Teâla onların bazısını bazısı üzerine tafdîl buyurmuştur (üstün yaratmıştır). Ve (erkekler) mallarından infâk etmektedirler (kadınlara harcamaktadırlar). Saliha kadınlar itaatlidirler. Allah-ü Teâla’nın hıfzı sayesinde gaybı (kocalarının gıyabında, ırz ve mallarını) muhafaza ederler.” (Nisâ Sûresi/34)
    Erkeklerin kadınların üzerinde idareci olması ? Art niyetli kimselere gün doğdu haydi başlayın İslam gerici, kadını arka plana itiyor, erkekleri daha üstün görüyor. Hiç tefsir okuma gereği bile duymayın ve yüklenin Allah (c.c)’ın kelamlarına. Burada üzerine hakimdir ifadesi ile aile içinde kadını koruyup kollama, gözetme işi erkeğe verilmiş, bu vazife açısından daha üstün olduğu belirtilmiştir. Bazısını bazısından üstün yaratmıştır kısmı ise, elimdeki tefsire göre; gerek kadının gerek erkeğin birbirinden üstün tarafları vardır. Aile çatısı altında bu taraflar birleştirildiğinde ailenin ihtiyaçları sağlanmış olur. Ve mallarını infak etmektedirler, ailenin kadınınına, çocuklarına harcamaktadırlar. Bu görev de erkeğe verilmiş olup aileyi gözetmek ile mükelleftir.
    İlahi adalete itiraz havası estiren soruların sıkça kullandığını bir ayettir Nisa Suresi 34. Ayet. Erkek daha üstün kılınmıştır fakat açıklamasını, tefsirini iyi okursak hangi anlamda üstün olduğunu daha iyi kavrarız. Herşeyden önce annelik İslam’da ve tasavvufta çok üstün bir seviyededir, e sadece kadınlar anne olabileceğine böyle müthiş bir kutsal görevin verildiği cins nasıl arkaplana atılır, geri bırakılır, İslam’ı sömürmede bu derecede kullanılır ?
    Değinilmesi gereken bir nokta da dişilik terimidir. Dişilik Allah katında reddedilmiştir. Dişiliği günümüz manasıyla almayalım çünkü dişi erkeklerde vardır. Nefs genelde kadınla özdeşleştirilen bir terim olduğundan burda da dişilik nefsi üstün olan kişi anlamında kullanılmaktadır. Bir kadının da analık makamına ulaşması için çocuk doğurmasına gerek yoktur. Nefsini engellediği zaman bu yüce makama ulaşabilir. Ne kadar  güzel söylemiş Şems-i Tebrizi; “Kadına bilene nefestir, bilmeyene nefs.” İşte tasavvufta da eşine aşık olan hatta ona mağlup olan kimse insan-ı kamildir.
    Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v)’nın “Kadın ve erkek birbirlerinin yarısıdır.” Sözüyle yazımızın 2. bölümünü bitiriyoruz. Esen kalın.

    Bu Konuya Hiç Yorum Yapılmamış; "Tasavvuf'ta Kadın Bölüm 2"

    Bu Konuya Yorum Yapın