Son Konular

  • Hz. Ali'nin Vefatı

    Etiketler: , 0 yorum

    Asbağ-ı Hanzalî anlatıyor:
    "Hz. Ali'nin suikasta uğrayacağı sabah güneşin doğmasının yaklaştığı vakitlerdi. Müezzini İbn Tayyâh onu kaldırmaya gelmişti. Hz. Ali'nin üzerinde büyük bir yorgunluk ve ağırlık hissi vardı. İlk seferde kalkamamıştı. Müezzini ikinci sefer geldiğinde yine aynı haldeydi, kalkamamıştı. Üçüncü sefer geldiğinde kalktı ve yürümeye başladı. Hem yürüyor hem de şu beyitleri mırıldanıyordu:
    Hazırla kendini ölüme, zira sana yaklaşmakta,
    Senin vadine (yanına) geldiğinde sakın ondan sızlanma.
    Hz. Ali (r.a) mescidin küçük kapısına yaklaştığında bir Haricî olan Benî Murâd kabilesinden Abdurrahman b. Mül-cem tarafından saldırıya uğradı ve hançerlendi (Küfe 40/661).
    Bu sırada sesleri duyan kızı Ümmü Gülsüm112 hemen dışarı çıktı. Babasının yaralandığını görünce, 'Nedir bu sabah namazının vaktinden çektiklerim! Eşim, müminlerin
    emîri (Ömer r.a ) sabah namazında şehid edildi. Babam Hz. Ali de sabah namazı şehid edildi' dedi."

    Kureyş'in ihtiyarlarından biri der ki: "Hz. Ali, Abdurrahman b. Mülcem tarafından hançerlendiği sıra, 'Kabe'nin rabbine yemin olsun ki ben kurtuluşa erenlerden oldum' dedi."
    Muhammed Bakır b. Ali Zeynelâbidîn der ki: "Dedem hançerlendiği zaman oğullarına birtakım vasiyet ve nasihatlerde bulundu. Sonra, ruhu kabzedilene kadar 1â ilahe illallah' zikrinden başka hiçbir şey konuşmadı."


    Bir Önceki Konumuz Asiye

    Bu Konuya Hiç Yorum Yapılmamış; "Hz. Ali'nin Vefatı"

    Bu Konuya Yorum Yapın