Son Konular

  • Hz. Osman'ın Vefatı

    Etiketler: , 0 yorum

    Hz. Osman'ın (r.a) şehid edileceğini haber veren hadis meşhur ve herkesçe malûmdur.

    Abdullah b. Selâm (r.a) anlatıyor: "Kardeşim Osman evinde kuşatma altına alınmıştı. Onu ziyarete gittim. Merhabalaştıktan sonra bana dedi ki: 'Kardeşim, bu gece şu pencerede Resûlullah'ı gördüm, bana, 'Ey Osman! Seni muhasara altına mı aldılar?' dedi. Ben, 'Evet' dedim. 'Seni susuz mu bıraktılar?' diye sordu; ben, 'Evet' dedim. Sonra bana içi su dolu bir kap uzattı. Kana kana içtim, öyle ki onun serinliğini hâlâ göğsümde hissediyorum.

    Resûlullah (s.a.v), 'Ey Osman, istersen seni düşmanlarına karşı galip kılalım, istersen iftarını bizim yanımızda yap' dedi. Ben iftarımı onun yanında yapmayı tercih ettim."

    Abdullah b. Selâm (r.a) der ki: "Hz. Osman işte o gün şehid edildi."

    Yine Abdullah b. Selâm (r.a) anlatıyor: "Hz. Osman (r.a) şehid edilip kanlar içinde ruhunu teslim ederken yanında bulunanlara, 'Hz. Osman ruhunu teslim ederken neler söyledi?' diye sordum. Üç defa, 'Allahım! Muhammed'in ümmetini topla, bir araya getir' diye söylendiğini işittik dediler.

    Ben de nefsimi kudret elinde bulunduran Allah'a yemin ediyorum ki, eğer Hz. Osman (r.a) o haldeyken ümmetin bir araya gelmemesi için dua etseydi, kıyamete kadar asla bir araya gelemezlerdi."

    Bir rivayette Hz. Osman o sabah oruçlu olarak sabahlamış ve o gün şehid edilmiştir.

    Sümâme b. Hazn el-Kuşeyrî (rah) anlatıyor: "Hz. Osman (r.a) evini kuşatanların karşısına çıkıp, 'Sizi bana karşı kışkırtan o iki kişiyi getirin' dediği vakit ben de oradaydım. Deveye ya da eşeğe benzeyen iki adam getirdiler. Hz. Osman (r.a), 'Allah ve Resulü adına söyleyin! Hani Resûlullah (s.a.v) Medine'ye geldiğinde, içilebilecek tek tatlı suyu olan Rûme Kuyusu'ndan başka bir kuyu yoktu. O vakit Resûlullah (s.a.v),
    "Rûme Kuyusu'nu kim satın alırsa, o kuyunun her kovasına karşılık kendisine cennette daha hayırlısının verilmesine talip olan kim vardır?" diye sorduğunda ben o kuyuyu kendi öz malımla alıp müslümanlara bağışladığımı bilmiyor musunuz? Siz ise bugün beni o kuyunun suyundan ve hatta deniz suyundan bile içmekten alıkoyuyorsunuz.' Ayaklananlar, 'Allah için doğru söylüyorsun' dediler. Hz. Osman (r.a), 'Allah (c.c) ve İslâm için doğru söyleyin; Mescid-i Nebevî artık iyice daralmış, cemaat sığmaz olmuştu. Resululllah (s.a.v):
    Cennette karşılığı kendisine kat kat daha fazlası ve hayırlısı verilmek üzere, falan ailenin arsasını kim alır ve mescidimize katar? buyurdular.
    Ben o zaman kendi öz malımdan çıkarıp o arsayı satın almamış mıydım? Şimdi ise orada iki rek'at namaz kılmama engel oluyorsunuz, öyle değil mi?' dedi. Ayaklananlar, 'Allah var, doğru söylüyorsun' dediler. Hz. Osman (r.a), 'Allah ve İslâm adına doğruları söyleyin, ben Tebük Gazvesi askerlerini kendi malımdan giydirip kuşatmadım mı? Onlara silâh ve teçhizat almadım mı?' Ayaklananlar, 'Allah için bunlar doğru' dediler. 'Allah (c.c) ve İslâm hakkı için doğru söyleyin; Resûlullah (s.a.v) Mekke'deki Sebîr dağında idi. Yanında Ebû Bekir, Ömer ve ben vardım. Bir ara dağ sallanmaya başladı, öyle ki kayaları dağın dibine kadar yuvarlanmıştı. Resûlullah (s.a.v) ayağıyla yere vurarak,
    Ey Sebîr, sakin ol Zira üzerinde bir peygamber bir Sıddîk ve iki tane de şehid bulunmaktadır dediğini işitmediniz mi?'
    Ayaklananlar, 'Allah için bunu da işittik' dediler. Bunun üzerine Hz. Osman (r.a), 'Allahüekber! Benim lehime tanıklıkta bulundunuz. Kabe'nin rabbine yemin olsun ki ben şehid olacağım' dedi."
    Dabbe ihtiyarlarından biri anlatıyor: "Hz. Osman (r.a) hançerlenip de kanlar sakallarına doğru akmaya başladığı zaman, 'Senden başka hiçbir ilâh yoktur. Seni bütün noksan sıfatlardan tenzih ederim. Gerçekten ben (nefsime) zulmedenlerden oldum' âyetini okudu; ardından, 'Allahım! Şu düşmanlarımı sana havale ediyorum. Bütün işlerimde senden yardım diliyor ve beni imtihan ettiğin şeye karşı senden sabır diliyorum' diye dua etti."


    Bir Önceki Konumuz Ashab-ı Kehf

    Bu Konuya Hiç Yorum Yapılmamış; "Hz. Osman'ın Vefatı"

    Bu Konuya Yorum Yapın