Son Konular

  • Bayezid-i Bistami

    Etiketler: , 0 yorum

    bayezid-i bistami
    Anneye Hizmet
    Küçük yaşta iken okumaya başladı. Dikkatle derslerine devam ediyordu. Bir gün okuduğu bir âyet-i kerimenin (Lokman sûresi: 14) tesiri ile eve döndü.
    Annesi merak edip niçin erken döndüğünü sorunca, öyle cevap verdi: "Öğrendiğim bir ayet-i kerimede, Allahü teâlâ, kendisine ve sana itaat etmemi emrediyor. Ya sana hep hizmet edeyim veya beni serbest bırak, hep Allahü teâlâya ibadet ile meşgul olayım." dedi. Annesi; "Sen beni bırak Allahü teâlâya ibadet et." dedi. Bundan sonra, kendini Allahü teâlâya verdi, emirlerinin hiç birisini yapmakta geveklik göstermedi; ama annesinin hizmetini de ihmal etmedi. Annesinin küçük bir arzusunu, büyük bir emir kabul edip, her durumda yerine getirmeye çalışırdı. Çünkü Allahü teâlânın emri de böyle idi. Soğuk bir kış gecesi idi. Annesi yatarken su istedi. O da hemen fırladı. Fakat testide su yoktu. Çeşmeye gidip, testiyi doldurdu. Eve geldiğinde, annesinin tekrar uykuya dalmış olduğunu gördü. Uyandırmaya kıyamadı. Testi elinde olduğu halde bekledi. Epey müddet sonra annesi uyanıp "Su, su!" diye mırıldanarak uyandı. Oğlunun bu hâlini gören annesi; "Yavrum, testiyi niçin elinde tutuyorsun?" dedi. O da, "Uyandığın zaman, suyu hemen verebilmek için testi elimde bekliyorum." dedi. Annesi; "Ya Rabbi! Ben oğlumdan râzıyım. Sen de râzı ol!" diye duâ etti. Belki de annesinin bu duâsı sebebiyle, Allahü teâlâ ona evliyâlığın yüksek mertebelerine kavuşmayı ihsan etti.
    İbadet Zevki
    Gençlikte yaptığı bâzı ibâdetlerden zevk alamıyordu. Bu durumu annesine anlatırdı ve  yetişmesinde, terbiye edilmesinde bir kusur bulunup bulunmadığını sorardı. İçimde beni Rabbimden alıkoyan bir şey hissediyorum. Fakat sebebini bilmiyorum." dedi. Annesi epey düşündükten sonra, "Evlâdım tek şey hatırlıyorum. Sen daha küçüktün. Komşulara oturmaya gitmiştim. Kucağımda iken ağlamaya başladın. Bir türlü susturamadım. Seni susturmak için ocakta pişmekte olan tarhanaya komşudan izinsiz parmağımı batırıp ağzına koydum." dedi.
    Bunun üzerine annesinden, o komşuya gidip helallik dilemesini istedi. Annesi helalleştikten sonra ibâdetlerinden zevk almaya başladı.  Bir gece seher vakti  Allah dedi. Sonra düşüp bayıldı. Ayılınca, niçin bayıldığını sordular. (Sen kim oluyorsun da ismimi ağzına alıyorsun? Şeklinde bir ses gelir diye çok korktum da onun için bayılmışım.) buyurdu. Biri, "Bu derecelere nasıl kavuştunuz?" diye sordu. Ona "Her yerde Allahü teâlânın gördüğünü ve bildiğini düşünüp, edebe riâyet etmekle." diye cevap verdi.  
    Bir gece otururken ayaklarını uzatmıştı. (Sultanla oturan edebini gözetmeli) diye bir ses duyup hemen toparlanır.  Buyururdu ki: Allahü teâlâyı an, dilini, başka işlerle uğraşmaktan koru. Nefsini hesaba çek. İlme yapış ve edebi muhafaza et. Merhamet sahibi ve yumuşak ol. Allahü teâlâyı unutturacak her şeyden uzak dur. Bir kimsenin, Allahü teâlâya olan sevgisinin gerçek olup olmadığının alâmeti, kendisinde deniz misâli cömertlik, güneş misâli şefkat ve toprak misâli tevâzu gibi üç hasletin bulunmasıdır.

    Bu Konuya Hiç Yorum Yapılmamış; "Bayezid-i Bistami"

    Bu Konuya Yorum Yapın