Son Konular

  • Hz. Ebu Bekir'in Vefatı

    Etiketler: 0 yorum

    Hz: Ebû Bekir (r.a) ölüm döşeğine düştüğü vakit kızı Hz. Âişe (r.anh) yanına geldi ve onun halini anlatmak için şu beyti okudu:

    Hayatıma yemin olsun ki, servet vermez fayda,
    Ölüm gelip çatıp artık göğüs daraldığında.

    Ebû Bekir (r.a) bunları işitince biraz kendine gelir gibi oldu ve kızına, "Öyle değil, bilakis şu âyeti oku:

    Ölüm sarhoşluğu gerçekten gelir ve, 'İşte (ey insan) bu, senin öteden beri kaçtığın şeydir' denir." Sonra kızına şu vasiyette bulundu:

    "Şu iki elbisem var ya, onları güzelce yıkayın ve beni onlarla kefenleyin, çünkü hayattakiler yeni elbiselere daha muhtaçtırlar."

    Hz. Âişe (r.anh) babasının vefatı sırasında onun halini temsil etmek için şu beyti okudu:

    Yağmurlar istenirdi onun hürmetine, nur gibiydi,
    Yetimlerin baharı, dul kadınların sığınağıydı.

    Ebû Bekir (r.a) bunu işitince, "Bu söylediklerin Resûlullah'a (s.a.v) ait vasıflardır" dedi.
    Hastalığının fazlalaştığı sıralardı. Birçok kimse ziyaretine geldi ve, "Sana bir doktor çağırsak da bir baksa, olmaz mı?" dediler. Hz. Ebû Bekir şu cevabı verdi: "Doktorum bana baktı ve, 'Ben dilediğimi yaparım' dedi."

    Bir ara Selmân-ı Fârisî, Ebû Bekir-i Sıddîk'ı hastalığı sırasında ziyarete geldi. Ona, "Ey Ebû Bekir, bana tavsiyelerde bulun" dedi. Ebû Bekir (r.a), "Allah Teâlâ sizlere dünyanın kapılarını açacaktır. Ondan sadece ihtiyacınız olduğu kadar alın. Sabah namazını kılan kimse Allah'ın himayesindedir. Sakın Allah'a olan ahdinizi bozmayın, yoksa sizi yüzüstü cehenneme sürer."

    Hz. Ebû Bekir (r.a) artık iyice ağırlaşmış, iyileşme ümidi kesilmişti. İnsanlar kendisinden yerine geçecek birini tayin etmesini istediler; o da, "Ömer'i bırakıyorum" dedi. Bunun üzerine insanlar, "Ey Ebû Bekir! Bize çok sert ve kaba birini bıraktın; rabbinin huzurunda ne cevap vereceksin?" diye sordular. O da, "Rabbime, 'Senin kullarına onların en hayırlısını halife bıraktım' derim" diye cevap verdi.

    Sonra birini göndererek Ömer'i çağırttı, ona, "Sana bir vasiyetim var, iyi dinle! Allah Teâlâ'nın, gündüz yapılmasını istediği bir takım hakları (ibadet ve vazifeler) vardır ki bunların geceleyin yapılmasını kabul etmez. Aynı şekilde gece yerine getirilmesini istediği bir takım hakları da vardır ki onların da gündüz yapılmasını kabul etmez. Allah (c.c) kul farz ibadetleri yerine getirmedikçe nafileleri kabul etmez."
    Farzlar terkedilerek yapılan nafile ibadetlerin bir faydası olmaz şeklinde anlaşılmalıdır.

    Bu Konuya Hiç Yorum Yapılmamış; "Hz. Ebu Bekir'in Vefatı"

    Bu Konuya Yorum Yapın