Son Konular

  • Azrail'den Kaçan Adam (Mesnevi)

    Etiketler: , , , 0 yorum

    mesnevi, azrailden-kacan-adam
    Hz.  Süleyman'ın hüküm sürdüğü devirlerde, bir adam koşa koşa saraya gelerek, Hz. Süleyman'ın huzuruna çıkar. Benzi sapsarı, korkudan
    tir tir titrer bir halde, Süleyman aleyhisselâmdan kendisine yardım etmesini ister. Hz. Süleyman bu adama sorar: ''Ne oldu sana böyle? Seni bu kadar korkutan şey nedir?'' Adamcağız  nefes nefese: ''Azrâil bana öyle öfkeli baktı ki, canımı alacağından korktum. Koşup sana geldim.'' Hz. Süleyman,
    ''Peki, benden isteğin nedir?'' der. Adamcağız, ''Ey canları koruyan adaletli padişah! Senin hükmün rüzgâra geçer, emret de beni Hindistan'a götürsün. Bel ki o zaman canımı kurtarırım'' der. Süleyman aleyhisselâm rüzgâra, adamı istediği yere bırakmasını emreder. Rüzgâr adamı Hindistan'ın iç taraflarında bir yere uçurarak bırakır. Ertesi gün divan kurulur ve herkes Hz. Süleyman aleyhisselâmın huzurunda toplanır. Hz. Süleyman Azrâil'e, ''Dün bana bir adam geldi.  Kendisine  öfkeyle  baktığını söyledi.  O  müslümanı evinden barkından, çoluğundan çocuğundan uzaklaştırmak için mi öyle  baktın? Sebebi nedir?'' der. Azrâil, ''Ey Süleyman! Ben ona öfkeyle değil, şaşkınlıkla baktım. Çünkü Cenâb-ı Hak bana, O kulumun canını bugün Hindistan'da al' diye emir buyurmuştu. Ben de o adamı burada görünce şaşırarak kendi kendime, Bu adamın  burada ne işi var? Yüzlerce kanadı olsa Hindistan'a varması çok zor' dedim. Onun için adama tuhaf ve şaşkınlıkla baktım. Fakat Hindistan'a gittiğim zaman adamı orada buldum, ve vazifemi  yerine getirdim'' diyerek Hz. Süleyman'ın sorusunu  cevaplar.

        İnsanlar ihtiraslarına kapılarak yoksulluktan ve ölümden korkarlar.  Halbuki  bütün  dünya işlerimizi  ölüm  gerçeğini kabullenip, göz önünde bulundurarak yapmalıyız. Kimden, neyi kaçırıyoruz? Allah'tan  kaçabileceğini düşünmek büyük bir cahillik değil midir?

    Bu Konuya Hiç Yorum Yapılmamış; "Azrail'den Kaçan Adam (Mesnevi)"

    Bu Konuya Yorum Yapın